Editörden

Editörden

  • Özlem Özmen

Nucl Med Semin 2023;9(3):0-0

Değerli Meslektaşlarım,

Dergimizin bu sayısında çok kıymetli hocalarımızla radyasyon onkolojisi pratiğinde nükleer tıp tekniklerinin yerini tartıştık. Ana yöntem olarak pek çok malignitenin tanısında, evrelemesinde ve tedavi yanıtının belirlenmesinde vazgeçilmez bir görüntüleme yöntemi olan pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/BT) ele alınmıştır. PET tanı anında tümörün bölgesel lenf nodlarına yayılımı ve uzak metastazları saptayarak daha doğru bir evreleme yapmakta ve radyoterapi kararını da etkilemektedir. Radyoterapi planlamasında hedeflenen tümör dokusunun ve organ anatomisinin belirlenmesinde rutinde BT veya manyetik rezonans gibi konvansiyonel görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Radyoterapi planlanması için tümörün sınırlarının doğru olarak belirlenmesi, sağlıklı dokunun korunması ve komplikasyonların engellenmesini açısından önemlidir. Ayrıca malign dokunun tamamının tedavi alanına girmesi nüks veya progresyon riskini azaltır. PET metabolik aktif tümör sınırları radyolojik yöntemlerden daha iyi gösterebilir. Özellikle konsolidasyon/atelektazi alanından primer tümörü ayırt ederek, anatomik yapısı bozulmuş alanlarda hastalığı doğru olarak saptayarak planlamaya rehberlik eder.

F-18 florodeoksiglukoz (FDG) ülkemizde en yaygın kullanılan, hücrelerin glukoz tüketimini dolayısıyla malign hücrelerin biyoloji ve metabolizmasını yansıtan bir radyofarmasötiktir. Malign hastalığın nekrotik dokudan ayırt edilmesine olanak sağlar. Ayrıca hücre proliferasyonunu, lipid metabolizmasını, hipoksiyi gösteren veya reseptörleri hedefleyen birçok yeni ajanın geliştirilmesi, PET/BT endikasyon sınırlarını genişletmekte ve radyasyon onkolojisi pratiğinde giderek daha fazla yer bulmaktadır. Bu nedenle radyoterapi planlamasında PET/BT’nin endikasyonlarını, tuzaklarını ve görüntüleme prosedürlerini bilmek büyük önem kazanmıştır. Uygun alt yapının hazırlanması ve personel eğitimi ile hastaların görüntüleme esnasında tedavi ile benzer şekilde pozisyonlanması, nükleer tıp ve radyasyon onkolojisi ekibinin bir arada çalışmasıyla ortak bir dil geliştirilmesi PET/BT rehberliğinden elde edilecek faydayı artıracaktır.

Bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaşarak, dergimizin bu sayısının hazırlanmasına büyük katkı sağlayan başta konuk editörlerimiz Prof. Dr. Yavuz Anacak ve Doç. Dr. Fatma Sert olmak üzere tüm yazarlarımıza gönülden teşekkür ediyor, sayımızın Nükleer Tıp ve Radyasyon Onkolojisi pratiğine katkı sağlamasını diliyorum.

Saygılarımla
Prof. Dr. Özlem Özmen